müge anlı ile tatlı sert

sevgilim bu programın tekrarırını izliyor tam şu an. kulak misafiri oluyorum programa. programdaki mevzuların %1'i gerçekse eğer, yemin ederim tüyler ürpertici. (bkz: müge anlı)

yalan olan programdır.

cidden bir kere bile izlemedim ama neler olduğunu biliyorum. müge anlı açısından söylüyorum böyle bir işim olsa sırf parası için bile olsa 1 saniye bile beklemem bırakırım işi.

anamı agatha christie'ye çevirdiler yeminlen.bakkala gidecem,1001 çeşit senaryo çıkartıyor. iyi,hayırlı işlere (gerçekten hayırlı işlere) vesile olan bir programdır. baştan sona izlemişliğim yok,en fazla 10 dk. izleyebilmişimdir. ayrıca (bkz: sevgi izi) adlı projeleri de gerçekten harika.

şurda tuhaf bir kadın var, irana gidip küçücük kızını evlendirip bırakmış, irandan sınır dışı edilmiş sonra bu kadın, abi çok tuhaf bir ortam var, biri bana bunlara ne içirdiler söyleyin, herkesin kafa güzel.

bir gün oraya çıkacağım diye çok korkuyorum amk

hacta kaybolan teyze ile belli bi kesimin gündemine oturdu. valla teyzeyi bende çok merak ediyorum insaallah bulunur.

fahite teyze inşallah bulunur,sırf onun için izliyorum bu aralar merak ediyorum doğrusu,insanlar neler yaşıyor ya,bulunur inşallah kısa zamanda

arapları sevmezdim. fahite teyze mevzusunu izledim biraz, sevmeyişin sağlamasını yaptım.

yarım saattir izliyorum mükemmel bir kadın. kaybolan gençliğimi bile bulabilir.

annemi bir türlü kurtaramadığım illet. sigara gibi abv böyle programın. kadın izlemeden duramıyor. işin kötüsü babamı da bulaştırmış. dağ gibi adam oturuyor sabahları müge anlı izliyor.

bir kaç defa izledim. ama yaşanan olayları görünce bizim o masum sandığınız toplumun ne kadar sapık saplantılı ve çıkar düşkünü olduğunu uygulamalı bir şekilde görme şansına sahip oldum.

sabah programları içerisinde en mantıklı olanı. fakat yine de ne izlerim ne izletirim . sinir bozukluğu yapıyor

önceden her gençte olduğu gibi önyargılarım vardı. bu sene biraz mecburiyetten izliyorum programı. müge anlı gerçekten çok başarılı. cinayet davaları polis tarafından da halledilebilir ama kayıpları bulmakta çok büyük fayda sağlıyor. ayrıca polisiye film izler gibi hissediyor insan kendini. olayların gerçek olması ise daha da cezbedici hale getiriyor programı. bir kere kaptırırsan devamını merak ediyorsun özetle.

çoğu kesim eleştirse de şu bir gerçek;olayların görgü şahitlerine ulaşmakta polisin yapamadığını yapıyor.90 senesinde hac faciasında öldü sanılan kadının türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen hacılara durumunu izah ettiğini hiç bir polis teşkilatı fbı dahi olsa bilemez.bu yüzden bazı olaylar medyanın gücüyle aydınlığa daha hızlı ulaşıyor.

fahriye karadan haber yok hala deme ?

çok ilginç bir mevzu var şu an. 19 ağustos depreminde göcük altında kalıp şehit olan bir asker var. cenazesi memleketine gönderilmiş. fakat kimliği belirsiz kişilerin yattığı mezarlıkta künyesi ve ismi yazılı olan asker üniforması ile defnedilmiş biri bulunmuş. edit: bir kadın aradı. benim kardeşim ile karışmış olabilir çok benziyor diyorlar. iş gittikçe çok ilginç bir hal alıyor.

yine çok ilginç bir olay dönüyor. ülke psikopat kaynıyor dedirten cinsten. çankırı'ya bağlı bir köyde gece eve giren bir manyak perde ve halıları kesip koltukları baltayla parçalamış bütün eşyaları harap etmiş. üstelik bir kaç evde yapılmış bu manykalık. köy halkı ise doğal olarak korku içerisinde. bu nasıl bir kafa aklım almıyor.

annem her izlediğinde 18 yaşına gelen kızını okula kendi bırakıp kendi almayı düşünüyor. zor durduruyorum yardım edin

bu sabah kalk çabuk kalk sonunda nazmiye çamın katilini bulmuşlar diye uyandırıldım uyanayım diye şaka mıydı anlamadım ama tarlası yanmış köylü gibi televizyonun başında reklamın bitmesini bekliyorum

toplumun beni bunalttığı kimi zamanlarda telefonumu kapatıp ortadan kaybolmak istiyorum ama aklıma bu program gelince geri vazgeçiyorum. annem ve ablam beni bulmak için müge anlı'ya çıkarlar, kesin

(#523225) şu şöyle dursun. evden çıkmadan evvel 1-2 dk izleyeyim dedim (yapacak daha iyi bişi yok, sonuçta kısa bi süre sonra çıkacam) başıma ağrılar girdi, agatha christie'yi damarlarımda hissettim. hiç pozitif bir şey yok. psikolojik olarak çökertir bu program insanı. ben çılgın ve amaçsız dansçı beyaz kıyafetli araplar gibi dans etmek istiyorum amk amq mq aq

ulan necla ben patladim sen bi patlayıp konuşamadın nxndnndj

aylardır bir gelin , bütün müge anlı ve onu izleyenleri deli ediyor. ulan benim üzerime bu kadar gelseler yapmadığım şeyleri bile ben yaptım derdim. ama kadın öyle bir kitlemiş ki kendini tek bir kelime söylemiyor. bütün söylemleri de zaten çelişkili.

bir haftadır bir aileye denk geliyorum, kayınvalideleri ölmüş iki kadın. kesin kadıncağızı o iki gelin öldürdü var ya. --- not: sayın müge anlı hanımefendi'nin rakunları çok sevdiğini öğrendim, sen de seviliyosun müge hanımabla eyv eyw. heykelini diksek elmacık kemiklerine beton yetmez yeminlen.

kacip gidesim var karadenizde bir koy evine ama annem muptelasi o programin korkuyorum gidip yerlestigim yerde birgun kapiyi muge anli ve ekibi calarsa diye hayir ozaman kactigimiz da bi ise yaramaz ki

düşük çaplı benzer programları görünce değeri net bir şekilde anlaşılıyor. reyting uğruna yapmadıkları şey yok; biri aşırı fena bi karıyı (yalnız öyle böyle değil) bağırttırır, diğeri genç birini psikoloğa götürdüklerini gösterir, sonra aileyi çocuğunun mezarına götürdüklerini gösterir... tamam reyting sizin için önemli ama bunlar da ekrana taşınmaz be. üstelik bu çakma mügelerden biri gerçek müge anlı'dan daha eski. güzel hatunsunuz ama boynuz kulağı geçmiş be x hanım.

özledik

başladı ulan başladı! ümmetin lideri rakunsever müge anlı hanımefendiciğim başladı! sonunda diğer gereksiz, basit, bayağı çakma mügelerden kurtulduk! hoş gelişler ola, kahraman müge paşa!

geçen zamanlarda annem izlerdi psikolojin bozulucak nolur izleme diye kızardım hep. şimdi ben izler oldum. gün içinde izleyemiyorum ama gece youtubedan o günki bölümün kısa kısa videolarını izliyorum. özellikle birkaç gündür işlenen cinayet vakası o kadar ilginç ki. yaşlı bir çift öldürülüyor şüpheliler çiftin oğlu, gelini ve gelinin ailesi. çok korkunç. izledikçe insan film gibi hissediyor ama ne yazık ki gerçek.

yaklaşık 11 senedir yayında olan program. ve yaklaşık 11 senedir sabahları tv de izlenen kadın. ve annemin alışkanlık deyip aslında bağımlısı olduğu program. 11 senedir saat 13e kadar bizim evde kanal asla değişmez. değiştirme teşebbüsünde bulunanlar hakkında gerekli müdahale yapılıp kumandaya el konmak suretiyle izlenmeye devam edilir. kardeşimle yıllarca mücadele ettik bu programı izlememek adına. birde çocuktuk yani bizdeki de psikoloji. hatta yaklaşık 6-7 sene önce babam anneme müge mi ben mi deyip müge cevabını aldıktan sonra annemi rahat bıraktık. eyyy müge neler çektirdin bizlere. gerçi bende de alışkanlık oldu oturdum annemle izliyorum ne yapam

evde geçirdiğim dönemlerde son birkaç gündür eğlence kaynağım. palu ailesinden bu yana, internette spesifik olarak öne çıkan herhangi bir konu olduğu zaman hemen bir iki video izleyip konunun ilgimi çekip çekmeyeceğini test ediyorum. çekerse boş vakitlerimde o ailenin olduğu bölümleri izliyorum baştan sona. ama işte izlenecek ayarda bir konu bulmak çok nadir oluyor. palu'dan sonra 1-2 konu ilgimi çekmiştir en fazla. bu programı sıkı takip eden ve senin de zevklerini iyi bilen bir mügebuddy bulmak lazım bunun için. :d son günlerde radarıma giren urfalı bir aile var. başka dünyanın insanı gibiler gerçekten. konu çok dramatik olmasının yanı sıra karakterler sitcom dizisinden fırlamış gibi. (fazla spoiler vermek istemiyorum lkasdjklas) call of duty: warzone diye bir oyun çıkmış geçenlerde. 130 gb'mış. oha bu ne acaba deyip baktım bildiğin pubg. :d dedim neden bilgisayar'a pubg mobile indirmiyorum? biraz kafa dağıtmak istediğim anlarda telefondan bu urfalı aileyi açıp kulaklığı takıyorum. bilgisayardan da pubg açıyorum. aşırı mutlu olduğum anlar tam olarak şöyle; tenha bir yerde lootlandıktan sonra bir sigara yakıp oyuncuyu otomatik koşmaya alıyorum. fonda da müge anlı sound'u var. safezone'a kadar hiç bir şey yapmadan geçen o sürede neden bu kadar tatmin oluyorum çözemedim ama şu sıralar evde eğlence anlayışım tam olarak budur. herkes dışarıya çıkabiliyorken ben evde daha güzel şekilde eğleniyordum. niye böyle oldu acaba asdjasl not: urfalı aile ilginizi çekerse eğer ufak bir tüyo vereyim; hikayedeki baş rollerden ve herkesin ortak olarak kötü ilan ettiği bir karakter var. adı kadriye. onun abisinin programa ilk defa geldiği bölümün son yarım saatini izleyin. adamın bir 15 dakikalık tiradı var, anıra anıra gülmekten yerlere yatmıştım. mükemmeldi. neredeyse sıfır abartıyla adamı özetliyorum: kibar feyzo filmindeki şener şen'in faşo ağası, i̇lyas salman'ın banker bilo'su, kemal sunal'ın zübük'ü bu 3 karakteri karışımının cosplay'i gibi adam. böyle birinin gerçek olması bile başlı başına absürt komedi. 18-19 mart civarında olması gerekiyor o yayının.

aga ben bu programın adına fena takmış durumdayım tatlı sert ne amk :)) tabiki içim fesat:)) müge anlı ile tatlı sert çok sert semsert hehehheheehe aq böyle program ismimi olur.. (bkz: içi fesat sözlük yazarları)

hassstasıyıımm. her sabah saat 10.00'da ekran başındayım. garibim zehra'yı kim öldürdü kkkiiiiimmmmmm?

ciddi bir fanıydım ta ki rüyalarımda olayları görene kadar. bir kere gördüm gerçi, ondan sonra da yedi senelik fanlığımı bırakıp izlememe kararı aldım.

Beni kınayan benim ateşimde yansın Müge apla

Zeynep Ergül Tabi unutmamak lazım

Stüdyoda kavga çıktı anlık.

Her açtığımda sinir krizi geçirdiğimden izlemiyorum stressiz yaşama tam geçicem hop başka bişey çıkıyo ona sinir oluyorum zor ayol zor

Sürekli birileri bağırıyo programda. İzleyebilenlere hayret ediyorum.

Evde olduğum sürelerde açıp izlediğim çok oluyor bu programı. Aylar önce şubat mart gibi, yanlış hatırlamıyorsam da antep'ten bir aile katılmıştı programa. Büyük bir avluda kardeş aileler birlikte yaşıyorlar, evin küçük kızı zehra topdağ kayboluyor, çok geçmeden arama esnasında amcası cesedini buluyor. Bulan amcanın evinin önünde ve yine aynı amcaya ait çuvalın içinde. Ancak bir türlü katili bulamıyorlar(!). Karantina süreciyle program tatil edildi sonra da unutulup gittiler. Aklım sürekli zehra'da. En son da hami-gülizar çifti vardı, gülizarın bir başka adamdan hami'nin de başka bir kadından çocukları var. Gülizar'ın 3 çocuğundan en büyüğü Şiar evde yanarak ölüyor, gülizar ve hami hariç herkes bu ölümün şaibeli, kasti bir cinayet olduğunu düşünüyor. İşin kötü kısmı da cinayetten 2 gün önce çift doktora gidip çocuklarının öldüğünü söylüyorlar. Kadın da adam da çok tuhaflar ve kurulu saat gibi devamlı aynı lafları tekrar halindeler. Umarım iki çocuğun da cinayetleri aydınlatılır ve bir nebze de olsa adalet yerini bulur. Çok üzülüyorum izlerken. Bunu da birazcık kendime ufak bir not olarak yazdım, unutursam hatırlatır.

Gündüz kuşağı programı olarak değerlendiriliyor ama öyle değil. Ülkede görmezden gelerek sırtımızı döndüğümüz olayları gösterdi. Bilincinde olmadığımız hatta bilgimiz dahilinde olmayan iğrenç insani varlıkları da farkettirdi. Her olayın çözülememiş olmasının üzücülüğünün yanında çözülen olaylar bir nebze rahatlattı, bazen de çıkan sonuç daha çok yaktı bizleri, insanlığımızı sorgulattı.Televizyon izlemeyi pek sevmem ama bu programı izlerim.

Aklıma hep Van depremindeki tavrı gelir bundan dolayı hiç bir zaman ısınamadım bu kadına ve samimiyetine inanamadim

benim yüreğim kaldırmaz guzuuum, siz izleyiverin gari.

yıllar önce yalancıktan ağlamıştır. gözünden yaş gelmez mi insanın o programdan yaa, niye pirim yapıyorsun teyze?

Zeynep Ergül e selam olsun sjsjsjshs

Fakir eroini bulaşmayın. Ben yakamı zor sıyırdım.

Uzun zamandır Şiar isimli 9 yaşındaki engelli bir çocuğun nasıl öldüğünü konu ediniyorlardı. Çocuğun annesinin ve annenin sevgilisinin kardeşinin beyanlarına göre çocuğun annesinin sevgilisi çocuğun vücuduna demir sopa, odun vs gibi cisimleri sokarak çocuğu sürekli olarak istismar ediyormuş. Çocuğu bayıltana kadar çivili sopayla dövmüşler, en son öldü zannetmişler. Anne çocuğu hastaneye götürmek yerine şekeri yükselen sevgilisini hastaneye götürmeyi tercih etmiş. Eve geldiklerinde çocuğun yaşadığını fark etmişler. Çocuğa da kendi yanlarında bakmıyorlar bu arada, aynı bahçe içinde yan taraftaki boş evde duruyor çocuk, arada bir yemek veriyorlar o kadar. Dayak olayından 2 gün sonra da en son annenin sevgilisi çocuğun kaldığı evi yakmış. Yanarak ölmüş çocuk. 9 yaşındaki engelli çocuğu canlı canlı yakarak öldürmüşler. Tabi bunlar ilk itiraflar, mahkemede neler diyecekler, daha neler olacak kim bilir. Bu kadar şey olurken anne neden engel olmadı ya da çocuklarını alıp da gitmedi, neyle tehdit ediyordu adam kadını? Çocukların babası, nenesi, dedesi, şusu busu bu kadar şey olurken neredeydi? Konu komşu şikayet etmiş, o kadar şikayete kimse mi gelip bir şey yapmadı? Çocuk engelli olduğu için bazen sosyal hizmetlerden geliyorlarmış onlar hiç mi bir şey fark etmedi neden çocukları almadılar bunların elinden? Ve daha bir sürü soru var aslında. Bir insana dahası kendini savunmayacak halde bir çocuğa nasıl böyle acımasızca davranılabilir ki?

İzleyince insanın psikolojisi bozuluyo arkadaşlar çok ciddiyim. Çoluğunu çocuğunu öldüren mi dersiniz anasını babasını vuran mı karısını aldatan mı daha neler neler. Belki izlerken çok heyecanlı gelip sarıyo olabilir ama genele vurduğumuzda bok gibi hissettiriyo. He tabi güzel yanları da var mesela patibuldular, kayıp olan insanları bulmak ve tekerlekli sandalye hediye etmek gibi fakat onlardan çok öldürülen insanlar konuşuluyo. Yine de hepsi gerçek maalesef :(

etimle kemiğimle nefret ettim bu insanlıktan. kulağımı kapatsam gözüm görüyor gözümü kapatsam kulağım duyuyor. bu ülkede 9 yaşındaki bir çocuk yakılarak öldürüldü!